Da Poet, son solo albümü Poetika‘yı 6 Mayıs 2011’de yayınlamış ve o günden sonra kariyerini daha çok prodüktörlüğe ve 90BPM‘e önem verecek şekilde yönlendirmişti.
7 Mayıs 2021’de yani neredeyse tam olarak 10 yıl sonra yeni albümü solo albümü Kendini Bul ile dönen DP, yıl bittiğinde -henüz neler geleceğini bilmememe rağmen- ilk 5’im içinde yer alacak bir albüm bıraktı arkasında.
Girişte iddialı sayılabilecek bir cümle kurdum belki ama az çok kimlerin albüm yayınlayacağı ve o işlerin de nasıl kafalarda yapılacağı belliyken, rap müziğe bu kadar aç bir Da Poet’i ilk 5 dışına çıkarmaları zor olacaktır. DP’nin rap’e ne kadar aç olduğu albümden 1 hafta önce yayınlanan Kendini Bul isimli single ile belliydi aslında. Hem okuyuşundaki hırs hem de sözler bunu belli edecek şekildeydi. Albümü dinlerken de belli bir süredir bilerek rap müzik yerine neden alternatif işlere yöneldiğini belli edecek sözler duyduk. Mesela Kayra düetli (?) Son Kez Gibi şarkısındaki “Bi’ süre yazmak istemedim tek bi’ kelime. Çünkü bi’ çoğuyla olmak istemem aynı gemide.” barları direkt olarak DP’nin piyasanın gidişatından hiç memnun olmadığını ve bu nedenle bir süredir kendini soyutladığının göstergesiydi. Zaten PurpleHej programında da rapçilerinin birçoğunu beğenmediğini belirtmişti.
Prodüksiyon
Albümü övmeye prodüksiyon ile başlayacağım ben. Altyapılarının tamamı Da Poet’in elinden çıkmış. Yalnızca Savai düetli Meteor şarkısında Savai de prodüksiyonda yazılmış. Onun dışında tam anlamıyla bir DP evrenindeyiz. Bu bence iyi anlamda kendini epeyce belli ediyor. Neredeyse altyapılara vokallerden ve verse’lerden daha fazla uğraşılmış diyebilirim. Hatta öyle de olabilir gerçekten.
Klasik boombap, Lo-Fi, funk, jazz gibi inanılmaz bir çeşitlilik ile ben hiç sıkılmadan bitirdim albümü kendi adıma. Yer yer güzel switch’ler ile de merakım arttı elbette. Ne geliyor diye bekledim bazı şarkıların devamını. Özellikle Kayra düetli (?) Son Kez Gibi şarkısının devamını. Her ne kadar bir tık hayal kırıklığı da olsa orası, meraklandırdı altyapı. Bir süredir yaşamamıştım böyle bir his.
İçerik, teknik vs.
Albümün içeriği, prodüksiyonu kadar çeşitli değildi belki ama günümüz şartlarında da epey tatmin ediciydi tabii ki. DP’nin rap’e küsmesi, daha sonra yeniden asılması ve bundan oluşan hırsı göze çarpan konulardandı. Poetika’nın konu olarak en vurucu şarkılarından olan Kördüğüm benzeri bir şarkı bekliyordum, her ne kadar Karaçalı’nın vokalini beğenmesem de Yine şarkısından o beklentimi karşıladım açıkçası. DP’nin protest bir iş yapmadan bu albümü bitirmeyeceğine neredeyse emindim.
Da Poet, rap’i gerçekten özlemiş olacak ki genellikle net ve vurucu bir vokal tercih etmiş. Dipsomani ve Atılgan’ı bazı bölümlerini saymazsak hep hırslı olarak nitelendirebileceğim bir MC vardı mikrofonun başında. Benim hissiyatım o oldu en azından.
Düetler
Düetlere ayrı bir başlık açmak durumundaydım çünkü puan kıracağım yegane yerlerinden biri burası. Şam, Karaçalı, Baneva, Savai, Allame, Barış Demirel, Levvera, Kayra ve İdil Meşe şeklinde sıralanan düet listesinden Şam, Baneva ve Allame dışında beni çeken bir düet olmadı açıkçası. Barış Demirel zaten enstrüman ile katkı verdiği için ayrı bir yerde, İdil Meşe için de nötrüm aslında ama Karaçalı, Savai ve özellikle Levvera benim için hayal kırıklığı oldu. Karaçalı’yı özledim ve Boss Lig’te de iyi işler çıkarmıştı. Buradaki verse’ü ise içerik olarak çok okey ama vokal tercihi ve flow’u nedeniyle direkt itti beni. Özellikle verse başında “bugün de” şeklinde bitirdiği barlar direkt eledi beni. Savai ise yine güzel bir kafiye matematiği ile karşımızdaydı her zamanki gibi ama bence tempo gereksiz düşüyor onun verse’ünde. Örnek vermek gerekirse Kötüler’deki gibi giriş yapsa şarkıya harika olurdu. Baya subjektif bir istek farkındayım ama nedense DP’yi dinlerken öyle bir giriş hayal ettim Savai’den. Levvera’yı ilk kez duyuyorum dürüst olmak gerekirse. Albümün geneline göre epey farklı bir ses tonu yaratmış aslında ama onun verse’ü sanırım albümde en beğenmediğim verse oldu. Vokalde kullanılan efektlerin kafasına hiç giremedim ben. Kayra’ya gelecek olursak; gerçekten neden Kayra’ya sadece nakarat okutmayı tercih etmiş DP hiç anlayamadım. Beat switch sonrası büyük bir beklentiyle Kayra’yı bekledim, nakaratı okudu tamam dedim üstüne DP girince yeniden şaşırdım ve sonrasında Kayra yeniden girmeyince hayal kırıklığına uğradım.
Beğendiklerime gelecek olursak; Şam zaten böyle bir altyapı yakaladığı zaman affetmiyor ve piyasada artık birçok kişinin kaçınacağı lafları rahatlıkla söyleyebiliyor. Duruş olarak en takdir ettiğim MC’lerden gençler arasında. Katılın veya katılmayın, farklı bir kafada gerçekten hem müzikal hem de söylem açısından. P.!.Ç albümü nasıl bir şey olacak gerçekten merak içindeyim. Baneva düeti enteresan oldu çünkü o da henüz geçen hafta yayınlamıştı yeni albümünü. O albümü de çok kötü bulmayan biri olarak buradaki verse’ünü sanırım albümündeki tüm şarkıların üstüne koyabilirim. Bu kafada bir iş yapsaymış keşke kendi albümüne de. DP’nin elinden çıkan Her Baktığımda şarkısı benziyor aslında bu şarkı çok daha oturaklı olmuş ondan. Allame’ye söylenecek bir şey yok çok aslında. Bazıları aynılığından dem vurmuş görebildiğim kadarıyla ama benim için o kadar sıkıcı değil henüz. Ama kotasını doldurduğunu düşünmeye başladım ufaktan, biraz katılabilirim o nedenle.
Genel Değerlendirme
DP, piyasanın iyice çoraklaştığı ve gerçek bir “albüm” kafasında yapılan projelerin maalesef bitmeye yüz tuttuğu bu dönemde ilaç gibi geldi resmen. Üzerine inanılmaz düşünülmüş ve emek verilmiş olduğu belli olan prodüksiyonuyla, hem eski hem yeni kafa isimleri bir potada başarılı şekilde eritmesiyle dediğim gibi büyük ihtimal yılın albümlerinden biri olacak yıl bittiğinde.