G-FAM İNCELEDİ: Kendrick Lamar’ın sürpriz albümü GNX nasıl olmuş?

“Rap imajı uğruna kendimden asla ödün vermedim”.

Sürpriz GNX albümünün açılış parçasında yer alan ve albüm başta olmak üzere Kendrick’e dair çoğu detayı özetleyen cümle. 19 Haziran’da Inglewood’da gerçekleşen The Pop Out: Ken & Friends konseri (genelde büyük turneler özel bir adlandırmayla gerçekleşir, mevzubahis konserin büyüklüğünü hesap etmek için bir detay) Kendrick Lamar’ın en heyecan verici performanslarından birisiydi. Art arda beş kez Not Like Us şarkısını okuması özellikle gecenin öne çıkan anlarındandı. Lakin gecenin sonunda ortaya çıkan bir fotoğraf karesi benim nezdimde o konserin en çarpıcı kısmı oldu: Kendrick’in bayrağı altında toplanmış otuza yakın rapçinin (hemen hemen hepsi Batı Yakası sanatçısıydı) Kendrick’le beraber sahnede verdiği poz.

İtibar kelimesinin aslında bu müzikte gerçekten de önemli olduğunu ve bu kelimenin şirket toplantılarında, listelerin üst kısımlarında, dinlenme rakamlarında, şaşalı imajlarda ve sahte endüstri PR’larında aranmaması gerektiğini hatırlatan bir pozdu. İşte 22 Kasım akşamı ufacık bir tanıtım videosunun üzerine dakikalar sonra aniden düşüveren, Kendrick’in altıncı stüdyo albümü GNX tam olarak yukarda bahsi geçen fotoğraf karesinin bir devamı.

90’ların başında Batı Yakası, New York’un seneler süren Hip-Hop tekelini ilk defa ele geçirip radyoların ve televizyonun dikkatini üzerine çektiği zaman Amerika bu müziğin sadece Doğu Yakası’na özel olmadığını anlamış ve Batı tarafının ihtişamlı günleri başlamıştı. Yıllar geçtikçe Batı Yakası bu konumunu nesilden nesile aktararak korudu ama hiçbir zaman 90’ların başındaki damga vuran jenerasyonun başarısının üzerine çıkamadı. Hele ki Rap müziğin hızla değişen yüzü son zamanlarda Batı Yakası’nı iyiden iyiye es geçmişken seneler önce meşaleyi eline alan adam eyaletin neredeyse tek umuduydu, üzerine düşeni de yaptı. Not Like Us benim için bir ‘diss’ parçası. Not Like Us bunu okuyanlar için, Londra’da yaşayan bir dinleyici için, New York’ta podcast yapan bir Hip-Hop eleştirmeni için bir ‘diss’ parçası. Batı Yakası’ndaki herhangi birisi ise bu şarkıyı kendine bir marş olarak anlamlandırdı. Bizler bir noktada, “Bir diss şarkısı neden bu kadar büyüdü” diye düşünürken o diss şarkısı ateşi senelerdir yavaş yavaş sönmekte olan bütün bir eyaleti tekrar haritanın tam orta noktasına yerleştirdi.

GNX bu noktada iki husus temsil etmekte: Batı Yakası ve Kendrick’in bilinçakışı. Güneşli bir gün, 1987 model bir Buick GNX ve Compton sokakları. Kendrick’in bir gün boyunca zaman zaman arkadaşlarını da arabaya alıp o sokakları turladı, belki güneş batarken hafif bir esintiyle düşüncelere de daldı ama günün büyük bir bölümünde keyfini hiç bozmadı, derdi ve tasayı ardında bırakarak bunu yaptı. Bizler de sürpriz olmasına rağmen, hızlı bir şekilde üretildiği belli olmasına rağmen, hatta ana yemek öncesinde ara sıcak olarak durduğu belli olmasına rağmen AOTY tartışmasına tepeden katabileceğimiz bu albümün keyfini çıkardık. Alan da veren de, keyfini çıkardık… Her ne kadar insanların kafasında ‘Drake’e takıntılı sinirli bir adam’ imajı canlansa bile albümün sert tona sahip açılış şarkısı wacced out murals haricinde asla Kendrick’i bununla suçlamanın bir anlamı yok (suçlanılacak bir konuymuş gibi…). squabble up’la başlayan ve albümün ikinci yarısında iyice ortaya çıkan Batı Yakası havası albümün her tarafında buram buram kokmakta. Prodüktörlerden tutun albümde yer alan konuk sanatçılara kadar. Kendrick’in eski-label dostu SZA dışında albümde yer alan herkes Los Angeleslı ve hatta bir kısmı Comptonlı ismi pek duyulmamış gençler. Öyle ki albüme ismini veren gnx parçasında Kendrick mikrofon başında fazla durmayı tercih etmeden şarkıyı bu gençlere emanet ediyor, albümün sadece ama sadece Kendrick’in kendi ve şehrinin keyfini amaçlayarak yaptığının en büyük kanıtı olsa gerek. Batı Yakası hususunda karar kıldıktan sonra albümün önemli bir diğer yüzüne değinmek gerek. Kendrick ve düşüncelerini olduğu gibi aktarma eylemi asla birbirinden ayrılamaz. Kendrick her zaman, her albümünde, kariyerinin bütün dönemlerinde bunu yaptı. Çoğunlukla bunu oldukça derli toplu bir şekilde derin düşünceleri şarkıya kodlayarak gerçekleştirdi ve bizler o meşhur ‘konsept-Kendrick albümlerine’ aşık olduk. Yalnız, Drake kapışması soğuduktan sonra gelen Watch the Party Die şarkısı (gözümde hâlâ senenin şarkısı) bizlere bu albümde de göreceğimiz yeni bir Kendrick formatını tanıştırdı. Watch the Party Die şarkısında Kendrick özellikle yaşanan beef hakkında düşündüklerini hiç filtrelemeden bizlere aktarıyordu, daha doğrusu o an kayıt kabininde – mikrofon karşısında ne aklına gelirse saymaktaydı. Şarkının bir kısmı Kendrick’in “Yeni nesillerin kurduğu huzur dolu, barışçıl gelecek güzel günler” özleminden bahsetmeyken aradan geçen yirmi saniye sonrasında Kendrick, düşmanlarının cesetlerinin bile bu dünyadan silinip gitmesini istediğini söylüyordu. Bir taraftan bütün bu stres ve huzursuzluğun kendisini nasıl yorduğunu anlatırken diğer taraftan sevmediği insanların saldırıya uğrayıp hayatını kaybetmesini dört gözle beklediğini ilan ediyordu. İşte GNX albümünün belirli bir bölümüne bu bilinçakışı-Kendrick tarzı da yansımakta.

Intro şarkısı, man at the garden ve tv off Kendrick’in en doğal halini yansıtan şarkılar klasmanında. reincarnated ise albümde en ayrı parantezi hak eden şarkı, çoğumuzun da muhtemel favorisi. Açılışını İspanyolca bir şiir beyitiyle yapan ve Tupac’ın kendisi gibi ölümsüz olan eserlerinden (27 sene sonra bile dönemin en çok beklenen albümlerinin birinde duyuyorsak elbette ölümsüz) Made N****z sample’ı barındıran şarkı flow’undan – akışına ve anlatımına kadar da 2Pac kokmakta. Kendrick’le özdeşleşen durumlardan birisi de hemen hemen her albümünde 2Pac’a olan derin saygısını göstermeyi ihmal etmemesi. Lakin şarkının öne çıkan kısmı Kendrick’in hikaye yaratma kabiliyetinin en güçlü yanlarından birisi olması. reincarnated şarkısı Kendrick’in çeşitli zamanlarda çeşitli ‘ünlü’ kişilerin bedeninde reenkarne oluş hikayesini anlatıyor. Bu isimler direkt olarak verilmese bile ilk verse’de Al Green, ikinci verse’de ise Billie Holiday olduğu düşünülmekte. Şarkının son kısmı ise Kendrick’in Şeytan olarak reeankarne edilişini ve Tanrı’yla Şeytan’ın hikayesini tersten kendi bakış açısıyla yazmasını konu edinmekte. Bütün bu hikaye anlatımını kendi kariyeriyle paralel bir akışa oturtup benzetme yapması da Pulitzer Ödülü’nü neden aldığını kanıtlar nitelikte.

“Beni çocukluktan bu yana tanıdığı için hakkımda söz sahibi olduğunu sananlar var

Benim gibi düşünmüyorsa anneannemi bile silerim bu hayatta, sen kimsin?”

Kendrick endüstrinin ortasında doğmadı, şirket desteğiyle erken yaşta tanışmadı veyahut elinden tutup onu destekleyecek kişileri etrafında bulamadı. Bu işe ilk başladığında 17 yaşında Compton’ın bit pazarlarında kendi bastığı Y.N.I.C. isimli mixtape’ini satıyordu. Rekabetin ortasında doğdu ve içindeki nefreti, ne kadar kindar olduğunu, yeri geldiğinde hırs tarafından gözlerine perde indiğini de asla saklamadı. Elbette albümün çeşitli yerlerinde nemesisi olan Drake’e ve bu beef esnasında OVO tarafında konumlananlara karşı olan öfkesini kusması normal. Hatta yeri geldiğinde Lil Wayne ve Snoop Dogg’a dokundurma konusunda bile (ki bu iki isim Kendrick’in en çok ilham aldığı isimlerden) herhangi bir çekince yaşamamakta. Bu durum Hip-Hop’ı yalnızca endüstrinin gösterdiği yüzüyle görüp buna aşina olmuş kişilere nahoş bir davranış gibi gelse bile bu müziğin ne derece rekabetçi olduğunu bilen ve daha ötesinde bu kültürü hayatının ana noktasına koyanlar için gayet normal bir davranış. GNX bir ısınma albümü olsa bile üzerine yazılacak onlarca daha detayı bünyesinde bulundurmakta. heart pt. 6 (orijinali budur…) şarkısında Kendrick’in Black Hippy ve TDE’ye karşı içten mektubundan albümde yer verilen aylık 50 bin dinleyicili Los Angeleslı genç isimlere… Gloria şarkısında kalemini kişiselleştirip ortaya bir aşk metaforu çıkarmasından tv off’daki Mustard paslaşmasına kadar, albüm uzun uzun konuşulmayı sonuna kadar hak etmekte. Yine de çoğu kişinin burnuna gelen koku bizi daha büyük bir proje için beklemeye itiyor: ana yemeğin kokusu. Kendrick en son böyle bütünlükten uzak bir albüm yaptığında sene 2010’du (Overly Dedicated), çıkardığı beş stüdyo albümü de bazen tamamen konsept üzerinden bazense genel bir akışla birbirini tamamlayan bütünlüğe sahip şarkılardan oluştu. GNX bu bakımdan Kendrick’in albüm hazırlama sürecine hiçbir şekilde uymamakta, dediğim gibi bu Kendrick’in bir eğlencesi, onun için yaşanan beef sonrasında kafasını boşaltması için bir fırsat. Stüdyo albümü yapmak, tekrar o stresin altına girmek, duyurusuyla – promosuyla ve yayınlanma şekliyle uğraşmak (bundan önceki albümün de sürpriz kaçan kısımları olduğu söylenebilir ama bir roll-out’a sahipti) değil… Sadece kendisi olmak ve zafer turuna çıkmak için bir fırsat. Evet, bu albüm kesinlikle bu sene yaşanan onca olayın üzerine Kendrick’in altında siyah GNX’le attığı bir zafer turu, yani haklı olarak kısa zaman içerisinde ondan yeni bir albüm beklentisine girebiliriz. Hayır, asıl albüm beklentisi demiyorum, GNX bir ara sıcaksa bile fırında mantar değil güveç karides gibi bir ara sıcak. Onun sadece çıkıp eğlenmek amacıyla yayınladığı albümü bile insanlara senenin albümü listelerini silip baştan yazdırtacak bir albüm. 2025’e Kendrick’in bu zafer turunu daha büyük bir çapta kutlayarak girmek temennisiyle.

He deserves it all…

Yazan: G-Fam

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki İçerik

Rap sanatçısı Grogi, saldırıya uğradı!

İlgili İçerikler