Kendrick Lamar, 2011’de yayınladığı Section.80 isimli debut albümünün yakaladığı başarı sonrası çıkış yaptığı Top Dawg Entertainment dışında sektörden birçok şirketin ilgisini çekmiş ve en sonunda Dr. Dre’nin sahibi olduğu Aftermath Entertainment ile beraber Interscope Records’la bir anlaşma imzalamıştı.
Bu imza sonrası çok vakit kaybetmeden 2. stüdyo albümü için çalışmalara başlayan Kendrick Lamar, 2 adet single sonrası 22 Ekim 2012’de yürütücü yapımcılığı Dr. Dre tarafından üstlenilen albümü good kid, m.A.A.d city‘yi dinleyenleri ile buluşturmuştu.
İlk albümü Section.80’de kendi jenerasyonun yaşadığı uyuşturucu bağımlılığı, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi sorunları ele alan Kendrick Lamar, good kid, m.A.A.d city için ise “Kendi mahallemi, Compton’ı anlatacağım.” demişti. Gerçekten de albümün birçok şarkısında Kendrick Lamar, kalemiyle sizi alıp Compton sokaklarına bırakacak kadar üst düzey bir storyteller’a dönüşüyor. Albüm içerisinden oldukça sevdiğim bazı şarkıların arkaplanına ve Kendrick’in bahsettiklerine sizlerle beraber derinlemesine girmek isterim.
Bitch, Don’t Kill My Vibe
Albümün single’larından biri olan, tracklist’te de 2. şarkı olan Bitch, Don’t Kill My Vibe ile beraber Kendrick Lamar dinleyenleri karşısına oturtup hikayelerini anlatmaya başlıyor. Sounwave prodüktörlüğündeki şarkıda Lamar, herkes gibi normal bir insan olduğunu ve hatalar yapabileceğinden bahsederken o dönemki müzik endüstrisini de bolca eleştiriyor. Kendi şehri Compton’ın yeni rap yıldızı olduğunu farkında olduğunu ve bundan dolayı da şehrine minnettar olduğunu söylüyor. Bunun yanında ünlü olmanın zorluklarından bahsederken bazen yalnız kalmak istediğini ve kalamadığını da belirtiyor.
2. verse ile beraber ise Kendrick Lamar, tamamen bir müzik piyasası eleştirisine geçip sadece para için müzik yapan rapçilerin kalıcı olmasının imkansız olduğundan bahsediyor. Şarkının prodüktörü Sounwave, şarkıyı yaparken ilk önce Boom Clap Bachelors’ın Tiden Flyver isimli şarkısına denk geldiklerini oradan kestiği sample ile yola çıktıklarını söylüyor.
The Art of Peer Pressure
Adıyla dahi (Akran baskısı sanatı) katıksız bir storytelling şarkısı olduğunu belli eden The Art of Peer Pressure, Kendrick Lamar’ın söylediğine göre bu albüm için yazılan ilk şarkılarından biri aynı zamanda. Kendrick şarkı için “Beat’i duyduğum an insanları bir yolculuğa çıkarmak istedim. LA’de yaşayan bir çocuğun akranlarından gördüğü baskıyla alakalı bir parça. Ben babam sayesinde bu baskıyı aştım. Babam mükemmel değildi ama müzik yardımıyla hayatımı düzeltmeme yardım etti.” şeklinde konuşuyor. Şarkı adeta saat saat LA’de takılan bir grup genci anlatıyor. Kendrick Lamar, şarkı boyunca “Şunu, bunu yapmazdım ama kankalarımlayım.” şablonu ile insanların normalde yapmaktan hoşlanmadığı kötü eylemleri arkadaşlarının yanındayken ezik kalmamak adına yaptığından bahsediyor ve bu durumu sakin bir beat üzerine yazdığı net sözler ile yüzünüze çarpıyor.
Money Trees (feat. Jay Rock)
Kendrick Lamar’ın yine kendini bir kitap gibi karşımıza açtığı şarkılarından birindeyiz. Kendrick Lamar, bu şarkıda Compton’daki sokak hayatı karşısındaki zayıflığını gözler önüne seriyor. Özellikle nakaratında yer alan “Everybody gon’ respect the shooter, but the one in front of the gun lives forever.” yani “Herkes ateş edene saygı gösterecek ama silahın önündeki sonsuza dek yaşayacak.” sözleri ile dinleyen herkesi etkileyen Kendrick, bu line hakkında verdiği “Compton’dan hiçbir sanatçıyı zayıflarından bahsederken göremezsiniz. Her zaman tetiği çeken kişiyi dinlersiniz. Asla hikayenin diğer tarafındaki kişiyi duymazsınız. Bence bu taraftaki hikaye çok daha ilgi çekici.” demeciyle de bu sözünün temelini iyice kuvvetli hale getiriyor.
Şarkıda değinilmesi gereken bir line da bence “Money trees is the perfect place for shade.” yani “Para ağaçları gölgelenmek için mükemmel bir yer.” olmalı. Kendrick burada çok para kazanmanın birçok insanın yaşadığı sıkıntılardan sıyrılmanın bir yolu olduğunu söylüyor. Elbette bunu söylerken yalnızca para için yaşayan birinin mentalitesinde değil. Şarkının sonraki line’larına bakıldığında dümdüz şekilde paranın peşinden gitmenin geçici bir başarı getireceğini ve asıl doğru olanın bir ‘anlam’ kovalamak olduğunu söylüyor.
good kid
Bu şarkıda Kendrick Lamar genel anlamda “Yanlış şeyler de yapsanız, içten içe aslında iyi bir çocuk olduğunuzu bilirsiniz.” konseptinde ilerliyor. Bu şarkı albümdeki favori şarkılarımdan değil ve muhtemelen buraya almazdım ancak şarkının altyapısında ve nakaratında yer alan Pharrell Williams’ın Lamar ve albüm hakkında söylediklerini sizlere aktarmak istedim.
“Kendrick bence siyah Bob Dylan. Bence şu an en olağanüstü MC ve bu albüm hip hop’ın gidişatını değiştirecek. En şairane, en dürüst b*k. Bize umut dolu rap şarkıları veriyor. ‘good kid’ şarkısında etrafındaki deliliklerinin onu değiştirmesine izin vermediğini anlatıyor. Dre’nin ve Snoop’un bahsettiğinden farklı bir Compton perspektifi çiziyor. Bize dünyadaki birçok insanın bilmediği bir pencereden sesleniyor. Müziğe yaklaşma şekli, sanatıyla alakalı ne kadar ileri gidebileceğini de gösteriyor. Bu adam, radyoda neyin çaldığıyla ilgilenmiyor. Albümüne Frank Ocean’ın veya Adele’in yaklaştığı gibi yaklaşıyor. Böyle sanatçılar yalnızca onlara doğru gelen müziği yapmakla ilgilenirler. Bu albümün bir parçası olduğum için onur duyuyorum.”
m.A.A.d city
Albüme adını veren bir diğer şarkı olan “m.A.A.d city”, açılım olarak My Angel on Angel Dust ve My Angry Adolescence Divided anlamlarına geliyor. Bu anlamların yanında 90’lı yılların Compton rap gruplarından WC and the Maad Circle’a da bir selam elbette. Kendrick, albümün en hype ve özellikle Vine gibi uygulamalardaki edit’lere meze olan bu şarkısında dibine kadar storytelling yapıyor yine. Compton’ın önemli figürlerinden MC Eiht’ın da yer aldığı şarkının bana göre özellikle 2. verse’ü oldukça çarpıcı. Ice Cube’un A Bird in the Hand şarkısına respect ile başlayan verse, Kendrick’in ağzından güvenlik olarak bir işe girip daha sonra arkadaşlarının aklına girmesiyle işten çıkıp soyguna gidişine götürüyor bizi. Bunun yanında Kendrick, neden çok nadir ot içtiğini yaşadığı bir anıyla anlatıyor. Kendrick, içtiği ilk otun içine k*kain karıştırıldığını ve bu yüzden krize girip ağzından köpüklerin geldiğini belirtip dinleyenlerin onunla empati yapmasını istiyor.
MC Eiht’ın mikrofonu devraldığı interlude ve 3. verse sonrası, Kendrick geri dönüyor ve bu kez de jenerasyonunun “temiz” rapçilerinden biri olarak bilinmesine rağmen aslında kirli bir gençlik geçirdiğini ve eğer cinayet işleyip yine aynı şarkıları, albümleri yapsa bu halde olur muydu diye sorguluyor.
Swimming Pools (Drank)
Albümün en iyi bölümü bence 4. şarkı-10. şarkı olduğundan bu aralıkta no skip devam ediyoruz. Kendrick Lamar, kendi hayatından kesitleri önümüze fırlatmaya devam ediyor. Swimming Pools isimli şarkısında büyüdüğü evde herkesin aşırı şekilde alkol aldığını söyleyen Kendrick, Complex’e verdiği röportajda “Bizim evde bir karar vermen gerekiyordu: Ya alkolik olacaksın ya da düzenli içici olacaksın. Bu şarkı ise bir çocuk olarak kendi kararlarımı aldığımı anlatıyor.” Bu önemli mesajların yanında dinleti olarak keyifli bir iş sunan Kendrick, kendi hayatından bir sorununu anlatırken aslında evrensel bir sıkıntıya da değinmiş oluyor. Şarkının outro’sunda yaşanan çatışma sonrası Kendrick’in şahit olduğu olay, onun hayatını değiştiriyor. Sıradaki şarkıda ise bu olayı dinliyor olacağız.
Sing About Me, I’m Dying of Thirst
2 parçadan oluşan 12 dakikalık bu şarkıda Kendrick Lamar, yakın arkadaşı Dave’in kollarında ölmesinden nasıl etkilendiğini ve bu yüzden çete hayatından uzak kaldığını anlatıyor. Bütün şarkı boyunca arkadaşı Dave’den, çete savaşlarının aslında 2 renkten ibaret olduğundan (Bloods: kırmızı – Crips: mavi) ve bunun çok saçma olduğundan bahseden Kendrick, bütün albümü üzerine kurduğu storytelling tekniğinin, bu şarkıyla beraber nirvanasına ulaşıyor.
Compton (feat. Dr. Dre)
Albümün kapanış şarkısında Kendrick Lamar’a albümün yürütü yapımcısı ve idolü olarak gördüğü Compton efsanesi Dr. Dre eşlik ediyor. Şarkının albüm içerisinde şöyle farklı bir yeri var: Bitch, Don’t Kill My Vibe’ı saymazsak günümüz Kendrick’in zihninden gelen tek şarkı. Diğer şarkıların tamamı Kendrick’in geçmişinden hikayeleri, anıları bizlerle buluşturuyor. Kendrick Lamar, şarkının onun için anlamını şöyle özetliyor: “Şarkının sözlerini Dre ile tanıştığım gün yazdım. Yalnızca ondan ilham aldım ve yazmaya başladım. Bu aslında Dre ile yaptığımız ilk stüdyo seansıydı. Şarkının albümün son şarkı olmasının bir nedeni var. Dre ile yaptığım bu şarkı, yeni hayatımın başlangıcıydı.” Compton’ın daha önceki krallarından Dr. Dre’yi konuk ettiği şarkıya kendini kral ilan ederek başlayan Kendrick Lamar, Compton’da artık bir devir teslim olduğunu açıkça belli ediyor.
Bana kalırsa 2010 sonrası yapılmış rap albümleri arasında good kid, m.A.A.d city’nin çok ayrı bir yeri var. Kendi adıma konuşacak olursam, storytelling benim rap müzik içerisinde en sevdiğim teknik olabilir. Tanımadığınız bir insanın çok çok özel anılarına ve yaşanmışlıklarına müzik aracılığıyla birinci elden şahit olabiliyorsunuz. Eğer empati yeteneğiniz de yeterince gelişmişse sanatçıyla aranızda adı konamaz bir bağ oluşabiliyor. Kendrick Lamar, bu bahsettiğim storytelling’i sonuna kadar yaptığı albümün sonunda kendini Compton’ın kralı ilan ediyor ve sonrasında yaptıkları hepimizin malumu. Yazıyı K-Dot’ın albüm hakkındaki genel görüşleri ile bitirmek istiyorum. Hip hop ile kalın!
“Eğer good kid, m.A.A.d city’nin bu kadar başarılı olacağını bildiğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Başlarda epey şüpheliydim. Albümü bitirdiğimde üzerime bir depresyon çöktü. Aslında albümü hazırlarken kendimden çok emindim. Aynı şöyleydim: ‘İşte bu adamım. Hiç kimse böyle hikayeler duymamıştır, duymuşsa bile böyle değildir. Ben ise Compton’dan, mahallemden, sokaklardan hikayeleri topluyor ve albüme koyuyorum. Çok farklı şeyler deniyorum. Biggie’nin, Dre’nin, Snoop’un, Pac’ın yaptığı gibi albümüme skit’ler koyuyorum ve hikayemi sunuyorum.’ Sonra albümü bitirdim ve dedim ki: ‘Radyolarda ne çalıyorlar? Skit’lerle dolu bir albümü çalacaklarını zannetmem.’ İnsanların albümde anlattıklarımı anlayacaklarından emin değildim çünkü albümü her parçası birlikte anlam kazanan bir puzzle gibi yapmıştım ve açıkçası bir süredir bu tarz albümler yapılmıyordu. En azından belli bir dinlenmeye ulaşan albümler böyle değildi.”