CEG’in yeni albümü DMT nasıl olmuş? (Albüm İncelemesi)

Ceg, 2 yıl önce yayınladığı ve bana göre hâlâ Türkçe dilinde icra edilmiş en iyi trap albümü olan Trapanasyon‘dan sonraki ilk albümü DMT‘yi de bu hafta bizlerle buluşturdu.

Albümü yorumlamaya geçmeden önce bunun altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum ki nasıl bir düşünce ile değerlendirdiğim size de iyice geçsin. Trapanasyon’u bu kadar beğenen biri olarak DMT’den de bir o kadar fazla şey bekliyordum. Zaten isim ve albüm kapağı çok şey ifade ediyordu başlı başına. Beklentilerim iyice artmıştı. Bu beklentileriminin karşılığını alabildim mi? Tamamını diyemem. Albümü parça pinçik etmeye başlayalım o zaman artık.

 

First Class

Albümün çıkış parçası ve aynı zamanda da tracklist’te de ilk sıraya yerleştirilmiş. Zaten beğendiğim bir şarkıydı. Giriş olarak da mantıksız sayılmaz. Ceg yine içi dolu bir trap albümü vadettiğini göstermiş oldu. En beğendiğim kısmı da “yılın en ses getiren olayı” kısmı. Ceg bir kez daha şarkı dinletirken güldürmeyi başarıyor.

 

En Dipten

En Dipten de gayet iyi şarkı. Çok klişe bir konu “X’dik, Y olduk” ancak yine de Ceg’den de duymak sıkmadı beni. Albümde de bolca olan 2Pac referanslarından biriyle girmesi de ayrı bir artıydı benim nezdimde. Özellikle 2. verse’ün sonlarına doğru Ceg’in tercih ettiği vokal baya keyifli.

 

Ciro (feat. Ati242)

Güzel 2 şarkıdan sonra Ceg, bir anda modu değiştirerek yükseltiyor. Al Pacino göndermesi ve Scarface referanslı ad-lib gibi detaylar yine gülümsetse de Ati’nin beğenmediğim verse’ü ile albümde çok beğenmediğim şarkılardan oldu. Ati gerçekten her şarkısı ve verse’ü ile geriye gitmeye devam ediyor. Çıkış yaptığı dönemi fazlasıyla aratıyor. Buradaki verse’ünü de hiç beğenemedim. Mesela Ceg ile daha önceki ortaklıkları Son Gaz’a bakınca aradaki fark çok daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum.

 

Faturalar (feat. Patron)

Ceg’in Şampanya şarkısının sağladığı başarıdan sonra böyle daha eğlenceli bir altyapı ve söyleme sahip bir şarkı bekliyordum albümde de. Nakarat gayet iyi ve ağza takılıyor. Ceg’in verse’ü de fena değil ancak Patron da Ati gibi hayal kırıklığı oldu benim için. Hayal kırıklığı yanlış kelime olabilir hatta, PMC’nin son dönem çizdiği yola giremiyorum ben pek. Patron verdiği aradan daha farklı dönecektir diye düşünüyorum çünkü sonuç olarak yıllardır bildiğimiz, dinlediğimiz bir isim ve cephanesinin daha çeşitli olduğunu biliyoruz. Ati de umarım daha farklı yerlere girer önümüzdeki süreçte. Şarkı için daha fazla denecek bir şey yok sanırım, arada açıp dinlenir belki ama listeme almadım ben açıkçası.

 

Dün Gece

Şarkının ismini tracklist’te gördükten sonra Bu Gece şarkısıyla daha ilişkili bir şey bekliyordum. Öyle olmasa da beğendiğim şarkılardan oldu. Zaten Californication’tan bir kısım var intro’da, oradan kaptı beni. Biggy, 2Pac, Will Smith, Vince Neil, Beethoven gibi göndermeler de olunca zaten yeterli oldu. Altyapı da gayet keyifli zaten.

 

Uyuşana Dek

Afrotrap tartışmalı bir konu hala. Yakışanı var, yakışmayanı var. Ceg aslında fena kotarmıyor ama bu sefer çok olmamış sanki. Yine arkada çalsa hayır demem, kapatmam ama çok da beğendim diyemeyeceğim. En azından bir Şampanya değil diyebilirim.

 

Eski Jagged

Adını gördükten sonra en çok beklediğim şarkılardan biriydi. Beklediğimi de aldım ne yalan söyleyeyim. Intro’da Jagged döneminden kısımlarla skit, bazılarına katılmasam da kendisi hakkında yaptığı yorumlar, semt rap’i sözü, Manyak Şey şarkısının klibine yaptığı “Şanışer” peruğu göndermesi. Zaten bu sanatçıların eski halleri ile şu anki dönemini kıyaslayarak gelen eleştirilere cevap verdiği konsepti baya seviyorum, Ceg de tertemiz çıkmış işin içinden.

 

Yeşillendir (feat. Anıl Piyancı)

Zaten eski bir şarkı, bu yılın başlarında çıkmıştı. Gayet iyiydi, beğenerek dinliyordum hâlâ. Albümde yer alması da modu değiştirmek adına fena fikir olmamış ama koyulduğu sıralama ne kadar doğru, o tartışılır. Yazının sonunda genel albüm değerlendirmemde bahsedeceğim zaten.

 

Hennessy (feat. Khontkar)

Khontkar ve Ceg düetini merak ediyordum aslında, ikilinin uyumu nasıl olacak diye. Nakarat da güzeldi aslında epey. Ama verse’ler nakaratın aşağısında bence ve bazı İngilizce kelimeler çok eğreti durmuş. Yine de ‘When we ride our enemies’, ‘Hissediyo’m Pac gibi’, ‘Tüm gözler üstümde, all eyez on me’ ve ‘Öldürmek ister ama ben Pac gibiyim’ şeklinde devam eden 2Pac göndermeleri iyiydi. Ceg’in de bu kadar büyük bir 2Pac hayranı olduğunu bilmiyordum bu arada.

 

Ölümün Kuzeni

Albümün ikinci klibi bu şarkıya çekildi ve bence güzel de yapılmış. Şarkı kısa ama 1:18’den itibaren çok gaz ilerliyor ve keşke bu kadar kısa olmasaydı dedirtiyor. Ceg’in klipte Nas hoodie’si giymesini Instagram’da açıkladık uzun olarak, burada tekrara girmeyeyim. Linkini bırakıyorum, buradan ulaşabilirsiniz.

 

Kafi Değil

En beğendiğim şarkıdan henüz emin değilim ama en beğenmediğimden eminim: bu şarkı. Kafi Değil’deki flow gerçekten hiç çekmedi beni. (Sol) yanım defansif, Clichy‘e gerçek anlamda kahkaha attım. Onun dışında hiç sarmadı şarkı.

 

Dedemin Anadol’u

Şarkı, ismiyle storytelling diye bağırıyordu. Bu da benim zaafım, dinlenemeyecek şekilde yapılmazsa beğeniyorum. Bu şarkıyı da beğendim hâliyle. Daha derin bir hikaye beklesem de güzel şarkı bence. Anadol ve Volkswagen kıyası, Defne Samyeli ve Mine Tugay göndermeleri direkt olarak kafamdaki Ceg portresi.

 

Yatmadan Önce

Bu şarkı da beğenmediklerimdendi. Hem konu olarak geçmiş-şimdi kıyası sıkıyor artık albümün sonlarına yaklaştıkça, hem de flow veya zeki bir gönderme olmayınca şarkı çok da dinlenebilir olmuyor. Herhangi bir yükselme, alçalma da yok. O nedenle sıkıldığım şarkılardan oldu benim.

 

Normal

Outro için harika bir seçim. Hem gülümseten, hem buruk lirikler var şarkıda. Sözleri açtığınız zaman öyle aman aman düşünülmüş bir söz yazımı veya inanılmaz kafiyeler yok belki ama şarkının genel konsepti, hayat ve Türkiye’nin kötü yanları ile mücadelesi direkt olarak geçiyor. Nakarattaki Delüzyon göndermesi de ayrı bir mutlu etti beni.

 

Genel Değerlendirme

Gelelim genel değerlendirmeme. Şimdi öncelikle, bu albümü X bir rapçiden dinlemiş olsam baya beğenirdim. Ceg’den beklentilerimi yazının girişinde de belirttim, çok daha fazlası. Yılın albümü olur mu, inşallah olur diye beklediğim için o beklentimi karşılamadı açıkçası. İlk 3’üme almam sanırım. Ha kötü mü? Değil.

Ceg yine zekice göndermeleri ile yer yer güldürdü, yer yer düşündürdü. Ancak albümün en büyük problemlerinden biri bence bütünlük. Trapanasyon’a dönüp baktığımız zaman inanılmaz bir sound ve konu bütünlüğü var. Burada ise bütünlük sıkıntı baya göze çarpıyor. Yani mesela Yatmadan Önce şarkısı, bahsettiği o konular ile albümün başlarında yer almalıydı bence. Dün Gece ile yeri değişebilir atıyorum. Bir de şöyle tatlı bir dezavantajı vardı Ceg’in: Trapanasyon’da çıtayı öyle bir yere koymuştu ki, DMT’nin beğenilmesi için tarihi işler yapması gerekiyordu.

Bir diğer eleştirim de konsept eksikliği. Bir albüme DMT adını verip öyle bir kapak koyulursa, insanlar da daha psikolojik, daha içsel işler bekler doğal olarak. Ancak albümün genel konusunu bakılırsa; Ceg’in geçmişi vs bugünü, Trapanasyon’dan bu yana uğraştığı mahkemeler ve davalar, çalışma azmi denebilir.

Dediğim gibi kötü bir albüm değildi ancak benim beklentilerim çok yukarıda olduğundan biraz hayal kırıklığı oldu. Yine de uzun süre dinleyeceğim şarkılar var albümün içinde. Zaten tek tek şarkıları incelerken bahsetmiştim. İncelemem de bu kadar. Kendinize iyi bakın!

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki İçerik

YENİ ÇIKANLAR (11 Aralık 2020) | MOTİVE, KID CUDI, CEG, JACK HARLOW ve çok daha fazlası!

Sonraki İçerik

SOUNDCLOUD, 2020 yılının EN'lerini açıkladı!

İlgili İçerikler