Bugün uzun zamandır beklediğim, Tepki’nin Şehir Efsanesi albümünü merceğe alacağım. Senelerdir Tepki hayranıyım diyebilirim ve bu yazıyı yazmak bile bana bu yüzden heyecan veriyor. Tepki, beklentileri gerek albüm hakkındaki açıklamaları ile gerekse albümden önce yayınladığı son tekli olan SIK ile iyice arttırmıştı. Ben de şahsen 2021’in en iyi albümlerinden biri olmasına kesin gözüyle bakmaya başlamıştım. Oldu mu peki? Bence oldu. Intro’dan başlayalım:
Albüm İcraat isimli intro ile başlıyor. Tepki bu şarkıdaki verse’leri birkaç sene önce Ne İşsin Lan? isimli şarkısında kullanmıştı. Çok sevdiğim şarkılarından biridir ve bu yüzden albümdeki ilk şarkıya eşlik ederek başlamak hem çok hoşuma gitti hem de aşırı derecede moda soktu. Tepki bilerek mi böyle bir şey yaptı bilmiyorum ama bence kemik kitlesi için güzel bir seçim olmuş. Bu verse’leri ilk defa duyan biri için de gayet güzel bir albüm başlangıcı.
İkinci şarkı, 90’lar temalı klibiyle çıkan Menekşe. Zaten dinlenme sayıları da kanıtlıyor ki bence albümün en iyi şarkısı. Arem Özgüç ve Arman Aydın’ın kendini en çok hissettirdiği parça bu olmuş bence. Bu şarkının akustik versiyonunu pek sevmemiştim ama Arem ve Arman şarkıyı bambaşka bir yere taşımış. Tepki’nin üstüne okuduğu en iyi beat’lerden biri kesinlikle. Klibe gelecek olursam 90’ları yaşamamış olsam da izlerken o havayı hissedebildim yani amacına son derece ulaşan bir klip bence.
Üçüncü şarkı, Tepki’nin favorisi: Üzgünüm Anne. Tepki duygularını dinleyiciye aktarmada bu ülkedeki en iyi isimlerden biri ve bu şarkıyla bir kez daha kanıtlıyor. Albümden hemen önceki canlı yayınında “Onca koşuşturmaca aileyle aranıza manevi olmasa da fiziki mesafe sokabiliyor. Ben de bunu en iyi bildiğim şekilde anneme anlattım.” gibi bir şey söylemişti. Yani annesine özür niteliğinde bir şarkı olduğunu söyleyebiliriz. Annesi de bizimle birlikte ilk defa dinlemiş şarkıyı ve ben bile bu kadar duygulandıysam annesi ne kadar duygulanmıştır hayal edemedim.
Dördüncü şarkı, Bugünüm Yok Yarınım Yok. Benim albümde listeme almadığım nadir şarkılardan biri oldu. Her albümde kötü olmamasına rağmen arada kaybolan şarkılar vardır ve bu da onlardan olacak gibi duruyor. Şarkıda aslında bir sıkıntı yok ama Üzgünüm Anne’den önce, Sık’tan sonra gelince insan biraz “meh” diyor bu şarkıya. Yine de albüm konseptine uygun ve keyifli bir şarkı.
Sık’ı zaten daha önce değerlendirmiştik, o yüzden 6. şarkı olan Soygun 2 ile devam edelim. Tepki birinci verse’ü MOB döneminde bir studio session’da, ikinci verse’ü ise ilk Soygun şarkısında seslendirmişti. Ben açıkçası yeni bir verse duymak isterdim Tepki’den bu kadar beklediğim bir projede. O açıdan biraz üzdü. Ha, eğer iki verse’ü de daha önce duymamış bir dinleyiciysem, 10 numara şarkı ?.
Menekşe ve Üzgünüm Anne’den sonra üçüncü favorim albümün yedinci şarkısı Lambalar ve Kelebek oldu. Şarkıyı “yağmurlu havalarda kulaklığı takıp yürümelik” cümlesi çok güzel özetliyor sanki ?. Tepki’nin duygusal şarkılarını seviyorsanız bu şarkıda umduğunuzu fazlasıyla bulmuşsunuzdur sanırım.
Sekizinci şarkı olan Kurşun Gibi şarkısıyla beraber nedense albümde bir kalite düşüşü sezdim. Tam emin olamamıştım ancak ilk gelen dinlenme sayıları da bunu doğrular nitelikte gibi. Albüme en büyük eleştirim de bu konuda. Başıyla sonu arasında çok ciddi olmasa da bir kalite farkı var gibi. Her albümde çok dinlenecek ve daha az dinlenecek şarkılar vardır ama tek moral bozan konu son üç şarkıda olması aslında. Albümü dinlemeyi bitirdiğinizde ilk şarkıların yarattığı etki biraz kaybolmuş oluyor. Denedim şarkısının yeni versiyonunun son şarkı olmasındansa “Üzgünüm Anne” veya “Lambalar ve Kelebekler” şarkılarını tercih ederdim mesela. Zaten ilk versiyonuyla aşırı bir fark yoktu bence Denedim’de, o yüzden pek tatminkar bir sonu olmadı albümün.
Yazan: Kerem Okutan
