Auto-tune temelde entonasyon sorunu içeren vokallere yardımcı olması için kullanılan bir plug-in’dir. İlk olarak 1997 yılında Andy Hildebrand isimli jeofizikçi tarafından ses dalgalarıyla uğraşırken bulundu. Günümüzde de Antares Audio Technologies şirketinin ürünü olup, Andy Hildebrand de bu şirketin CEO’sudur.
1997’de piyasaya sürülmesinin ardından özellikle bazı country ve rock grupları tarafından kullanılan Auto-tune, birkaç yıllık durgunluk döneminin ardından T-Pain‘in eline geçti. T-Pain ile birlikte farklı bir hal aldı, çünkü daha önce Auto-tune sonradan vokale eklenmiş bir fazlalık gibi duyulurken T-Pain ile birlikte vokalle birleşme fırsatı buldu.
Auto-tune, Kanye West‘in 2008 yılında çıkan 808s & Heartbreak albümüyle iyiden iyiye rap piyasasında popüler hale gelmeye başladı. Daha sonra Travis Scott piyasaya girdikten sonra Auto-tune’a farklı bir kimlik kazandırıp Future, Migos, Lil Uzi Vert gibi isimlerle beraber bu eklentiyi zirveye taşıdı.
Biraz daha basit dilden anlatmak gerekirse, Auto-tune şarkılarda duyduğunuz robotik sesler diyebiliriz. Şarkıcılar vokallerini bir enstrüman olarak kullanmak istediklerine bu eklentiye başvuruyor. Ezhel, vokale verilen Auto-tune efektini elektro gitara verilen distortion efektine benzeterek aslında harika bir tanımlama yapıyor. Kimse elektro gitara distortion verdiği için bir sanatçıyı eleştirmez ama Auto-tune kullananlar sert şekilde eleştiri yağmuruna tutulabiliyor zaman zaman.
Türkçe rap’te kullanılması
Daha önce Sahtiyan ve Sansar Salvo‘nun Yeni Nesil isimli EP’sinde olduğu gibi ara ara denemeler olsa da asıl olarak Ezhel‘in 2017 yılında çıkan Müptezhel albümünün ardından kullanılmaya ve aynı zamanda tartışılmaya başlandı. Özellikle rap müziğin trap isimli alt dalının da popüler hale gelmesiyle birçok MC, Auto-tune eklentisini vokallerinden kullanmaya başladı. Bu eklenti için çok sevenler ve nefret edenler olarak ikiye bölünüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Aynı zamanda trap=Auto-tune veya Auto-tune=boş sözler gibi çok yanlış algılar yerleşti.