Tepki’nin son çıkan işleri olan Vio düetli Kızım Biliyorsun, Merhem ve Ceza düetli Yak’ta prodüktör karşımıza çıkan 93 kimdir, neler yapar merak ettik açıkçası.
Ona sorularımızı yöneltip müzisyen ve müzisyen dışı hayatına daha yakından girip, sizlere de tanıtmak istedik. Teşekkür ediyoruz kendisine web sitemizde yer aldığı için.
Rapertuar: Öncelikle hayatından memnun musun?
93: Pandemi,ekonomik kriz, tatsız olaylar derken ne kadar memnun olabilirsem o kadar memnunum diyebilirim. Sevdiğim işi yapıp nefes alabildiğim için mutluyum.
93 kimdir? 93 müzisyen kimliğinin dışında kimdir, neler yapar?
İsmim Alican Muti. 7 Mayıs 1993’te İstanbul Kadıköy’de doğdum. 12 yaşımdan beri hip-hop’ın bir şekilde içindeyim. Eminem’in Slim Shady, The Way I Am zamanlarına denk geliyor aşağı yukarı. TV’de görüp o zaman tam olarak anlamasam bile bende merak uyandırdı ve çok küçük yaşta olmama rağmen hip-hop kültürünü araştırmaya başladım 2pac’lar, Biggie’ler, Nas’lar, Jay-Z’ler derken aşık oldum. İlk kaydımı 14 yaşımda evde çubuk mikrofonla alıp, okuldaki arkadaşlarıma dinletmiştim. Ülkemizde aldığım ilk Türkçe rap albümü de Nefret – Meclis-i Ala. Müzik dışında, genelde kız arkadaşımla ve dostlarımla vakit geçirmekten keyif alıyorum. Kendimi geliştirebilecek şeyler okuyorum, ilgimi çeken konularda YouTube tutorial’ları izliyorum, kendimin en iyisi olabilmek için çabalıyorum. Basketbol oynamayı seviyorum, fanatik bir Beşiktaş taraftarıyım dolayısıyla sıkı bir futbol takipçisiyim. Sadece Türkiye değil, komple Avrupa Liglerini takip etmeyi seviyorum.
“Tep’le çalışmak büyük bir keyif ve mutluluk ama işin içine bir de Ceza girince olay bambaşka bir hal alıyor. Projeyi ilk duyduğum andan itibaren benim için çok heyecanlı, özel ve mutluluk vericiydi. İki büyük ismi bir altyapıda buluşturabilmek böyle bir işin içinde olup Ceza gibi bir üstadla çalışabilmek gerçekten beni onurlandırdı.”
Tag’in de sahne adınla aynı şekilde. Kim seslendiriyor bu tag’i? İleride daha farklı tag’ler kullanmayı düşünür müsün?
Tag’i kimin seslendirdiğini ben de bilmiyorum çünkü tag’i kendim yaptım. Şöyle ki; Google Translate seslerinden birine 93 dedirtip onu kaydedip üstüne efektler koydum. İlerde daha farklı tag’ler düşünür müyüm şu anda bilemiyorum. Açıkçası memnunum ve çok takılmıyorum böyle şeylere.
Sahne adının anlamı nedir? Nasıl seçtin bu ismi?
93 adını kendim seçtim, hem 93 doğumluyum hem de doğum günüm Mayıs’ın 7’si. 93+7 = 100. Keep it 100! Kendime göre böyle bir anlamı var.
Sahne adının öne çıkmak adına biraz zor olduğunu düşünmüyor musun? En basitinden internet aramalarında çıkması bile oldukça zor.
Açıkçası 93 bir kod gibi olduğu için benim hoşuma gidiyor, işlerimizi dinleyen insanlar ya da takip etmek isteyen insanlar da bir şekilde Instagram’ıma ulaşıyorlar. Öne çıkmak falan çok takıldığım şeyler değil.
Güncel devam edelim. Yayınlanan son işin Tepki ve Ceza’nın seslendirdiği Yak isimli parçaydı. Klibiyle, altyapısıyla, nakaratıyla çok gaz bir iş çıkmış ortaya bizce. Sen ne söylemek istersin bu parçayla alakalı?
Yak’ın geri dönüşlerinden memnunum, Tep’le çalışmak büyük bir keyif ve mutluluk ama işin içine bir de Ceza girince olay bambaşka bir hal alıyor. Projeyi ilk duyduğum andan itibaren benim için çok heyecanlı, özel ve mutluluk vericiydi. İki büyük ismi bir altyapıda buluşturabilmek böyle bir işin içinde olup Ceza gibi bir üstadla çalışabilmek gerçekten beni onurlandırdı. Buradan da hem Tepki’ye hem de Ceza’ya selam olsun.
Tepki demişken, onunla nasıl tanıştığınızı anlatabilir misin?
Tep’le tanışıklığımız 2012’ye falan denk geliyor. Ben onun işlerini o zamandan takip ediyordum, Gece Mavisi şarkısını çok seviyordum. Kendim de o aralar İngilizce rap yapıyordum derken Twitter üzerinden tanıştık ama çalışmak bu zamana nasip oldu.
Ülkemizde beatmaker’ların değeri son birkaç yıldır anlaşılmaya başlandı maalesef. Bunda da trap soundların oyuna girmesinin büyük bir etkisi var bizce. Bu konuda düşüncelerin neler?
Şu an dünyadaki müzik türlerinin yüzde 70’nin alt yapısı trap’e döndü. Ülkemizde rap müziğin kabuğunu kırabilmesi, tanınabilmesi, insanların iş yapıp paralar kazanabilmesi için böyle bir değişim gerekiyordu. Burda benim düşüncem tabii ki dünyadaki trendleri takip etmek, yön veren isimleri dikkate almak ama aynı zamandada özgünlükten ve kaliteden ödün vermemek. Tek düzeliğe karşıyım, benden Yak gibi, Merhem gibi, Meleklerim Ağlar gibi birbirinden farklı işler duymaya devam edeceksiniz. Boom bap olsun, G-Funk olsun ya da Trapsoul/R&B olsun, Lo-fi olsun en sevdiğim tarzlar.
Prodüktör olarak idol aldığın isimler var mı?
Örnek aldığım bir çok isim var. Aklıma ilk gelenler Cool & Dre, Scott Storch, Jay Dilla, Dr Dre, DJ Premier, Boi1da, OZ
Şu ana kadar sadece Tepki ile çalıştınız resmi yayınlanan işlerine bakarsak. Sanatçı skalanı genişleterek mi devam etmek istiyorsun, yoksa böyle daha mı mutlusun?
Tep’le güzel bir kimya yakaladık onunla çalışmak hem rahat hem keyifli, onunla zaten sürekli olarak yeni işler üstünde çalışmaya devam ediyoruz. Onun haricinde de tabii ki güzel işler çıkabileceğini düşündüğüm projelerde yer almak isterim.
“Kızım Biliyorsun benim için gerçekten çok çok önemli bir iş, maneviyat söz konusu olduğunda herkesin belki de eline bir kez geçebilecek bir fırsattı Vio’yla bir şarkıda yer alabilmek.”
Prodüktörlük dışında R&B diyebileceğimiz türde şarkılar da söylüyorsun. Şarkıcı yönünden de bahsedebilir misin biraz?
14 yaşımdan beri rap yapıyorum, İngilizce olarak başlamıştım daha sonra Türkçe’ye döndüm.Küçük yaşlarımda büyük bir MC olma hayali kuruyordum ama şu an işin o tarafı benim için daha çok bir keyif ve kendimi ifade etme yönteminden ibaret diyebilirim. Yakın zamanda yine öyle bir şey yapar mıyım yapmaz mıyım bilmiyorum, ne olacağı belli olmaz 🙂
Henüz birlikte çalışmadığın ve çalışmak istediğin MC’ler var mı, varsa kimler?
Şu ana kadar Tepki, Vio ve Ceza’yla çalışma fırsatım oldu. Tepki’yle hala aktif olarak çalışıyoruz. Önümde daha kesinleşmeyen ama yüksek ihtimalli işler var şu an yüzde yüz olmadan isim vermek istemiyorum ama eğer gerçekleşirse keyifli olacak. Ceza ve Vio da bana göre Türkiye’de herkesin çalışmak istedikleri isimler ve bana nasip oldu, bu yüzden de çok mutluyum. Dediğim gibi güzel projelerin çıkacağını düşündüğüm herkesle iş yapmak isterim.
Vio’yu anmadan da geçmeyelim. Kızım Biliyorsun gibi bir işte yer almak nasıl bir histi senin için?
Kızım Biliyorsun benim için gerçekten çok çok önemli bir iş, maneviyat söz konusu olduğunda herkesin belki de eline bir kez geçebilecek bir fırsattı Vio’yla bir şarkıda yer alabilmek. Tep bana böyle bir fırsat sundu ben de elimden gelenin en iyisini yaptığımı düşünüyorum. Long Live V.
Ülkemizde İşin Mutfağı, Fuego gibi örnekleri bulunan prodüktör albümlerinin sayısı oldukça az. Senin böyle bir planın var mı?
Tabii ki ben de ilerleyen dönemde böyle bir proje yapmak istiyorum ama zamanı var. Yapıcağım zaman DJ Khaled’in insanları toplayıp yaptığı gibi çok sesli büyük bir proje yapmak isterim. Bunun dışında da kendi Spotify hesabıma lo-fi beat tape’ler koymayı planlıyorum.
Kısa ve uzun vadede ne gibi hedeflerin var?
Kısa vadede sürekli üretip iyi işler çıkartıp, hem kendim gelişmek hem de bu kültürün içinde kendime sağlam bir yer edinip kalıcı olabilmek istiyorum. Uzun vadede ise bu işten gerçekten iyi paralar kazanıp varlıklı bir hip-hop adamı olabildikten sonra da bu kültüre katkı yapıp müzisyen ve prodüktör arkadaşlarıma yeni yollar açmak istiyorum.En büyük olayım timeless classic dediğimiz, seneler sonra bile dinleyip hep aynı tadı alabildiğimiz işlere imza atabilmek.
Bu sıralar en çok dinlediğin 3 şarkı veya albümü öğrenebilir miyiz?
Logic – No Pressure son zamanlarda dinlediğim en iyi hip-hop albümlerinde biri. Albümün executive producer’ı da No I.D. idi. Onu da örnek aldığım isimler arasında koyabilirim gerçekten harika bir hip-hop adamı. Russ’ın son şarkısı Why herkese hitap etmez ama ben çok sevdim. Drake – Greece. Oz had the bounce yeah 🙂 Bunlar playlist’imde en son çalanlar ve ilk aklıma gelenler.
Son olarak, yeni projelerle alakalı daha önce hiçbir yerde bahsetmediğin, bu röportaja özel bir bilgi verme şansın var mı?
Tepki – Şehir Efsanesi albümü diyorum, sürprizler diyorum. Tarih vermiyorum.
