AQTAII ile RÖPORTAJ! Kimdir, mahlası nereden geliyor, dinleyenlerine neden “hisdaş” diye hitap ediyor?

Genellikle duygusal şarkılarıyla karşımıza çıkan, müzik dışında da bir o kadar umarsız bir profil çizen Aqtaii’ı bir süredir merakla dinliyor ve işlerini takip ediyorduk. Onunla röportaj yapsak bize nasıl cevaplar vereceğini de oldukça merak ediyorduk açıkçası.

Bir süredir ara verdiğimiz röportajlarımıza onunla geri dönüş yapıyoruz. Biz sorduk, Aqtaii cevapladı. Keyifli okumalar!

 

Rapertuar: Öncelikle hayatından memnun musun?

Aqtaii: Hayatımdan gayet memnunum ya. Almanya’da daha sanat odaklı, orta şekerli takılmacalı, düzenli bir hayat yaşıyorum. Türkiye’de ise birden göçebe moduma geçip, şehir şehir takılıyorum, yepyeni insanlar tanıyıp bambaşka hayatlara misafir oluyorum. Kendi şehrim İzmir’e döndüğümde ise partinin, piçliğin ve freestyle’ın bokunu çıkarıyoruz biladerlerimlen.

“Çoğu şarkımı tam olarak belli bir genre’ye ait göremedik, özellikle kendi beatlerime yazdıklarımı. Biz de “Aqtaii tarzı” dedik kendi çevremizce.”

Aqtaii kimdir? Aqtaii müzisyen kimliğinin dışında kimdir, neler yapar?

Aqtaii’ı üç etiketle anlatsaydım bunlar Romantik, Piç ve Keş olurdu. Hislerini ve yaşadıklarını müzik aracılığıyla hissettirmeyi seçmiş bir sanatçı. Diğer soruya da bu serüvenin nasıl başladığını anlatarak cevap vermek isterim; 4 yıl önce üniversite için Almanya’ya taşınmıştım, okula başlamaya hazırlandığım dönem yeni patlayan yabancı bir sanatçıya denk geldim Youtube’dan. “Bu mal yaptıysa ben de yaparım.” dedikten sonra ’10 dakikada nasıl beat yapılır’ videosuna da denk gelince artık müzikten bir gün bile kurtulamadığım, kurtulmak da istemediğim hayatım başladı. Hayatım müzik yapmak ve müziğime ilham olacak şeyler yaşamak olarak ikiye ayrılıyor, bu yüzden müzisyen kimliğim dışında bir kimliğim yok diyebilirim.

İcra ettiğin müziği tanımlayabilir misin bizim için? Mesela emotional trap olarak tanımlayanlar var. Sen neler söylemek istersin?

Bu konu üzerine bi’ çok kez beyin fırtınası yaptık fakat çoğu şarkımı tam olarak belli bir genre’ye ait göremedik, özellikle kendi beatlerime yazdıklarımı. Biz de “Aqtaii tarzı” dedik kendi çevremizce.Sahne adın soyadının biraz daha farklı yazılmış hâli. Bu mahlasın ortaya çıkış hikayesini anlatabilir misin?

Ben müziğe İngilizce rap yaparak başladım ve o sıra ismimin hem benzersiz olmasını hem de herkes tarafından aynı okunmasını istedim. Gerçi “Aktay” olarak kullansaydım da çok bi‘ şi‘ fark etmezdi ama Instagram’da ismi almışlar sağolsunlar, bu da vazcaymama sebep oldu.

Güncel devam edelim. Son dönemde Aşkını döngüye sar, Yusuf Dinç düetli Olacağı yok ve Keşke Olmasa Keşkem şarkıların yayınlandı. Geri dönüşler nasıl oldu bu şarkılara?

Garip bi’ şekilde en çok ilgiyi beklentimin en düşük olduğu şarkılarım alıyor. Aşkını döngüye sar da bunlardan biri. Beni en çok şaşırtan ise her türden insandan övgü almam oldu bu şarkı üzerine, semt abisinden tut, Starbucks kızına kadar. Olacağı yok ise göğüs kafesim yanarken yazdığım, her barında yaşanmışlıklar saklı olan çok değerli bir şarkı benim için. Böyle özel bi’ projede Yusuf Dinç’in bana eşlik etmesi de beni çok mutlu etti fakat beklentimizin daha yüksek olduğu bir şarkıydı. Belki arap atıdır, sonradan açılır.

“Ayrılık acısını, piçliğini veya aşkını benimle aynı evrende yaşayan hisdaşlarımın olduğunu bilmek beni çok motive ediyor.”

Şarkılarında yer yer cinsel içerikli sözler duyuyoruz. Bu sözleri yazarken gelecek tepkileri düşünüyor musun, herhangi bir kaygın oluyor mu?

Edepsiz şeyler yazdığımda tabii ki bundan hoşlanmayan kişiler çıkıyor, bu gayet normal fakat ben bu tarz sözlerden rahatsız olmuyorum, aksine bu açık sözlülük hoşuma gidiyor ve günün sonunda dinlemekten zevk alacağım işler yapmak kendimi iyi hissettiriyor. Şarkılarda bunlara rastlamak hala yıkılmamış bir tabu fakat hepimizin günlük hayatında konuştuğu, yaptığı, düşündüğü şeyler bunlar. Belki gün gelir bunu itici bulan kesim de cinsellikli şarkılarımda kendinden bir şey bulabilir.

Biraz daha müzikten çok kişisel bir soru soralım. Bu şarkıların yazıldığı bir “O” var mı, yoksa hayali bir kadın için mi?

Kimi zaman sevdiğim kadına, kimi zaman bir zamanlar sevdiğim kadını hala seviyormuşçasına yazıyorum.

“Albümü yayınladığımda harcanmayacağına emin olduğum dönemlerin gelmesini bekliyorum böyle bir projeye girişmek için.”

Müzik dahil hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi bir profil çiziyorsun dışarıdan bakılınca. Peki gerçekten durum böyle mi?

Zamanında çok melankolik, stresli, kafaya takan birisiydim ve bundan iğrenç bir şekilde zevk alıyordum. Zamanla kendimi eğittim ve huzurun, rahatlığın, boş vermişliğin tadına doymayan bir ben çıktı ortaya. Fakat müzik konusunda bu boş vermişlikten eser yok, hayatımda daha fazla kafa yorduğum başka bir şey bulamazsınız müzikle tanıştığımdan beri. Tabii hedeflerime ulaşacağıma %100 emin olduğum için sendelemelerim beni endişelendirmiyor, bu rahatlığı da “Savaşmayı bırakmazsan asla kaybetmezsin.” felsefeme borçluyum.

Spotify bio’nda “Tek isteğim; insanların, şarkılarım aracılığıyla hislerini olabilecek en yoğun şekilde yaşaması ve dünyaya birkaç dakikalığına benim evrenimden bakması.” şeklinde bir ifade yer alıyor. Nedir bu evren, açabilir misin biraz?

Kimi şarkının, filmin ve fotoğrafın bir evreni yansıttığını düşünüyorum. Bu evren karanlık bir evren olabilir ve seni karanlık tarafınla baş başa bırakabilir veyahut mutlu bir evrendir ve mutluluğunu en yoğun şekilde hissedebilirsin. Ayrılık acısını, piçliğini veya aşkını benimle aynı evrende yaşayan hisdaşlarımın olduğunu bilmek beni çok motive ediyor ve o şarkıyı artık “benim şarkım” olarak değil de “bizim şarkımız” olarak görmeme sebep oluyor.Diskografine baktığımız zaman 4 şarkılık Piçimsi Trap EP’si dışında teklilerle devam ettiğini görüyoruz. Var mı yakın zamanda yeni bir EP veya albüm planın?

Şahsen EP olarak birbirine yakın konseptte şarkılar vermek beni çok mutlu ediyor fakat parça sayısı arttıkça ulaştırabildiğim insan sayısı azalıyor. Bu yüzden insanlara bunları dinleyin yerine bunu dinleyin demek daha cazip geliyor. Albümü yayınladığımda harcanmayacağına emin olduğum dönemlerin gelmesini bekliyorum böyle bir projeye girişmek için.

Yine diskografinden devam edecek olursak; genellikle solo şarkılar üretiyorsun. Aqtaii’ın yanında daha sık birilerini görebilecek miyiz?

Müziğini ve kişiliğini sevdiğim çok fazla arkadaşım var fakat hepimiz kendi solo projelerimize odaklandığımız için çok sık birlikte bir işe girişemiyoruz. Tabii ki tüm bu yoğunluğun içinde çalışma fırsatı yakaladığım Peg, Venus88, Young Mess ve Reşit Kemal gibi on numero sanatçılar var ve bu projeleri eş dostla paylaşmak için sabırsızız.Kısa ve uzun vadede ne gibi hedeflerin var?

İlk hedefim belirli bir aylık gelire eriştikten sonra Türkiye’ye taşınıp uzun süredir hayalini kurduğum evreni müziğime yansıtabilmek. Bunu başardıktan ve büyük kitlelere ulaştıktan sonra da tekrar yurt dışına çıkıp müziğimi Türkçe bir şekilde dünyaya dinletmek gibi bir hayalim var.

Bu sıralar en çok dinlediğin 3 şarkı veya albümü öğrenebilir miyiz?

Valla dürüst olmak gerekirse çıktığı günden beri Müptezhel batağındayım, bir insan bir albümden bu kadar mı sıkılmaz amk, hayret ediyorum. En çok dinlediğim 3 şarkı ise sürekli değişiyor fakat bu aralar Kid Cudi – Leader Of The Delinquents, Cem Karaca – Ay Karanlık ve 50 Cent – I’m The Man

Son olarak, yeni projelerle alakalı daha önce hiçbir yerde bahsetmediğin, bu röportaja özel bir bilgi verme şansın var mı?

Yok.

Hiç mi yok?

Ya ne kadar istikrarlı davranırım bu konuda bilmiyorum ama şarkılarımın tarzını kapaklarının renginden belli etmek istiyorum bir süredir. Romantik şarkıları mor ya da pembe, bağımlılık konulu karanlık şarkıları kırmızı ve piç şarkıları turuncu veya yeşil renklerle sınıflandırmak çok yönlülüğümü bir düzene sokar diye umut ediyorum.

 

Son olarak bu röportaj için Rapertuar ailesine ve üşenmeden sonuna kadar okuyan hisdaşlarıma teşekkür etmek isterim. Uzundur takip ettiğim bir platform ve cidden kaliteli işler yaptığınızı görmek beni çok mutlu ediyor. Umarım hak ettiğiniz ilgiyi fazlasıyla alırsınız, öpüldünüz. <5

 

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki İçerik

2PAC ile KARL KANI markası arasındaki ilişki nereden geliyor?

Sonraki İçerik

EP nedir, ne anlama gelir? EP ile ALBÜM arasındaki fark nedir?

İlgili İçerikler