Ayça veya kendisinin birazdan anlamını açıklayacağı şekliyle AYDEED, ülkemizde çok fazla örneği olmayan Trap-Soul türünde parçalar üretiyor bir süredir. Yeni single’ı Söz, bu gece yani 3 Temmuz’da yayınlanmış olacak ve aynı zamanda kendisinin ilk klibi de gelecek bu parçayla birlikte.
Biz şarkıyı dinleyip, klibi de izleme şansı bulduk. Çok başarılı bir iş olmuş, kesinlikle bekleyin ve göz atın deriz. Yaptığı işler ve sahip olduğu vizyon ile çok iyi yerlere geleceğini tahmin ettiğimiz AYDEED ile çok keyifli ve içimize sinen bir röportaj gerçekleştirdik. Haydi başlayalım!
Rapertuar: Öncelikle hayatından genel olarak memnun musun?
AYDEED: Yuvarlanıp gidiyoruz diyelim 😀 Bir memnun oluyorum bir memnun olmuyorum. Şu an memnunum, heyecanlıyım da. Yeni single’ım “Söz”ün çıkmasına çok az kaldı. Ayrıca ilk kez klibim çıkıyor. Bakalım, neler bekliyor beni.
AYDEED kimdir? Müzisyen kimliği ve müzisyen kimliğinin dışında kimdir, neler yapar?
Ben Ayça. 99 doğumluyum. Her ne kadar önceden Fransızca-İngilizce Mütercim Tercümanlık okusam da bir anda bölüm değiştirdim. Sanatsal yönümü tutamadım daha fazla 😀 Değişiklikten de korkmam, risk almak iyidir bence. Şu anda Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım öğrencisiyim. İzmirli’yim ama okul için Ankara’dayım işte 3 senedir. Kendimi bildim bileli de müzik ve dansla ilgileniyorum. Ortaokul-lise zamanlarında İngilizce şarkı yazmaya başladım. Aktif olarak Disney, K-Pop World Festival vb. gibi büyük organizasyonların yarışmalarına katıldım. Daha sonra dansa ağırlık vermek isteyip street jazz eğitimi aldım. Müzik ve dans bende bir anlık heves olmadı yani hiçbir zaman. 2018’de de prodüktörüm ve dostum Berkin Laleli’yle tanışınca Türkçe şarkı yazmaya başladım. İşler de ciddi bir hal aldı. Şimdi çok evden çıkmamaya çalışıyorum. Malum pandemi. Alsancak’ta bir stüdyomuz var. Set’le ordayız genelde.
Yaptığın müziği R&B olarak tanımlıyorsun. Peki sadece R&B mi yoksa müzikte sınırın yok mu?
Bugüne kadar saf R&B yapmadım. R&B ezgileri taşıyan Trap-Soul parçalar yaptım. Elbette R&B yapmak da istiyorum. Bunu da EP’mde dinleyebileceksiniz zaten 🙂 Müzikte sınırım var tabii ki. Öyle abartılı konuşmaya gerek yok. Ama içimden ne geliyorsa onu yapmaya devam edeceğim ?
“Ayça yeteri kadar tekil bir isim değildi ve ben de bugüne kadar hep Ayça’ydım. Sanatçı olunca işler değişiyor.”
Ne kadar süredir müzikle uğraşıyorsun? Vokal dışında altyapı, aranje gibi el attığın başka alanlar da var mı?
Önceden de söylediğim gibi her şeyden bir anda sıkılabildiğim hayatımda müzikten hiç kopmadım. Başından beri uğraşıyordum ama tam olarak girişmem 2018’de başladı. Daha önce de bir sene boyunca sahne aldığım olmuştu fakat kendi şarkılarımı söylemiyordum tabii. Bir gün ben de altyapı yapmayı çok istiyorum ama henüz üstüne düşmedim, daha var ona. Bunların dışında ne zaman Berkin’le bir şeyler yapsak ben de zaten çok fazla müdahale ediyorum. Olayı sadece Berkin’e bırakmıyorum. Var yani her işimde co-producer’lığım haha.
AYDEED ismi İngilizce bilenler için kendini yeterince ifade ediyor ancak senin için anlamı nedir ve neden Ayça yerine bu ismi seçtiğini açıklayabilir misin?
Ben öncelikle herkes için tekrar açıklamak isterim. AYDEED, “I did” diye okunuyor. Bu, ben yaptım demek. Gerçekten de ilk şarkımı çıkarana kadar beni bu noktaya getiren tek kişi bendim. Gerek müzik, gerek dans ve başarılı olduğuma inandığım her konuda her şeyi ben yaptım. Biraz hecelere böldüğümüzde ise AY, Ayça’nın AY’ı. Ayça’dan tamamen kopamazdım. DEED’in ise tapu, başarı, cesaretli davranış gibi birçok anlamı var. Yaptığım her işin tapusu bende diyebilirim. Tamamen beni yansıtan oldukça savage bir isim bence. Ayça yeteri kadar tekil bir isim değildi ve ben de bugüne kadar hep Ayça’ydım. Sanatçı olunca işler değişiyor. Egomun ve değerimin farkında olmak istedim. Sanatçının isminin de bunun büyük bir parçası olduğunu düşünüyorum. Sanat yaparken daha farklı hissetmek istedim. Yeni isimle diğer Ayçalar’dan sıyrılmak adına yaptım bu değişikliği.
Şarkılarını Türkçe, yarı Türkçe yarı İngilizce, tamamen İngilizce yaptığını hatta bir şarkında Fransızca bile kullandığını görüyoruz. Nereden geliyor bu çeşitlilik?
Bunu özellikle yapmıyorum. Şarkıları yazarken tamamen öyle akıp gidiyor. Özellikle şu cümleyi çevireyim falan demiyorum. Amerikan sounduyla büyüdüm ve gerçekten de yoğunlaştığım türün en iyisi de orda. Kulak dolgunluğumdan dolayı da bu şarkı yazarken önüne geçebildiğim ya da geçmeye çalıştığım bir şey değil. Zorlama yapmıyorum hiçbir şeyi. O an ne geliyorsa. Zaten 6 yıldır şarkı yazıyorsam bunun son iki yılında Türkçe yazmaya başladım. Alışkanlık var biraz da. Ayrıca Güney Kore’nin global olmasında rol oynayan en büyük etkenlerden birinin de bu yöntem olduğunu düşünüyorum. Bana denk gelen kişi hangi dili biliyorsa oraya eşlik etsin. Daha çok insana ulaşabilme fikri beni daha çok mutlu ediyor.
Şu ana kadar yayınlanmış işlerinin hepsi solo. Türkiye’den veya yurtdışından beğendiğin/çalışmak istediğin isimler var mı?
Erkek arkadaşım Set ile bir şarkı yaptık ama daha pişiyor, yayına hazır değil. Onun dışında sevdiğim arkadaşım Lil Zey’le de geçen sene tanıştığımızdan beri bir şarkı yapmak istiyoruz ama yapamadık bir türlü. Onla da bir parça gelicek ama şu an da onun bünyesinde bulunduğu bir şirket olduğu için ne zaman gelir kesin konuşamıyorum. Seda Erciyes’i beğeniyorum burdan. Bir de Ezhel var tabii ki. Yurtdışından çalışmak istediğim o kadar insan var ki. Tinashe’yle kimyamızın çok iyi tutacağını düşünüyorum. Onunla kesinlikle bir şarkı yapmak isterdim.
“Sallamıyorum, bir gün hocamız yemin ederim bana dedi ki “Tamam Beyoncé, öne geç.” Çok mutlu oldum o gün. Anlatamam.”
Kısa ve uzun vadede ne gibi hedeflerin var?
Kısa sürecek bir etki bırakmak istemiyorum. Ne kadar zaman alırsa alsın kalıcı olmak istiyorum. O yüzden sağlam adımlar atmaya çalışıyorum. Kısa vadede bir single ve EP planım var. Uzun vadede ne olur bilemiyorum. Her şey o kadar hızlı ve beklenmedik bir şekilde değişiyor ve gelişiyor ki, yakalayamıyorum. Uzun vadede emin olduğum tek bir şey varsa o da mezun olmak istememdir. Mezun olmak istiyorum bir an önce.
İdol diyebileceğin veya “müziğimi kesinlikle etkiliyor” diyebileceğin birileri var mı?
Beyoncé. Her alanda. İnanılmaz birisi ya. Bazen hiç tanımadan etmeden onu bu kadar beğenip savunduğum için sapık gibi hissediyorum. Kafayı yedim bence ama aramızda bir bağ var, biliyorum. Zaten annem derim hep ona 😀 Instagram story’lerimde denk gelenler vardır. Mariah Carey halamdır, Tinashe de öz ablam. Vokaline, sahne hakimiyetine denebilecek hiçbir şey yok. Homecoming’i izlerken uyuyakalmışlığım var. Dans ederken hareketleri büyük yapmayı ondan öğrendim. Sallamıyorum, bir gün hocamız yemin ederim bana dedi ki “Tamam Beyoncé, öne geç.” Çok mutlu oldum o gün. Anlatamam. Onun dışında 90’ların ve 2000’lerin, Aaliyah, Mariah Carey, Lauryn Hill, Left Eye, Ciara gibi korkusuz, cesur ve seksi kadınları bana her zaman ilham olmuştur, onlarla da büyüdüm zaten.
Bu sıralar en çok dinlediğin 3 şarkı veya albümü öğrenebilir miyiz?
Soruları kim hazırladıysa çok teşekkür ediyorum. Soruyu 3 taneyle sınırlamanız hem benim hem de sizin açınızdan harika olmuş. Çünkü çok zor soru. Ben de cevabımla boğabiliyorum 😀 Bu aralar en çok TLC – Hands Up, Summer Walker’dan Over It albümünü ve Chloe x Halle – Do It dinliyorum.
Son olarak, önümüzdeki projelerinle ilgili ilk defa burada duyacağımız bilgiler verebilir misin?
Haha önceki röportajlarım takip edilmiş. Sevindim?Bir sonraki şarkımda mı yoksa EP’mde mi olur bilmiyorum. Henüz hiçbir şeye başlamadık ama biraz daha olgun bir sound duyacaksınız. Şahsen ben sıkıldım hep aynı hi-hat’leri duymaktan. Farklı enstrümanlar girecek devreye. Takipte kalın.
