Bir süredir ara verdiğimiz röportajlarımıza, yayınladıkları 2 yeni şarkıyla dikkatimizi çeken ikili Daydreamers & Nonsmokers ile devam ediyoruz. The SCND ve Da’Hakan isminde 2 sanatçıyı barındıran bu oluşum, 2 adet tamamı İngilizce olmak üzere -bizce- oldukça kaliteli işe imza attı.
Onlarla bu oluşumun tam olarak ne olduğunu, tanışma hikayelerini, Türkiye’de İngilizce müzik yapmanın risklerini ve çok daha fazlasını konuştuk.
Rapertuar: Öncelikle hayatınızdan memnun musunuz?
The SCND: İyiyiz, çok teşekkür ederiz. Karantina dönemindeki kısıtlamalara rağmen, müziğimiz ve kliplerimiz üzerinde sıkı bi şekilde çalışarak, akıl sağlığımızı yitirmemeye çalışıyoruz.
Daydreamers & Nonsmokers nedir? Nasıl bir oluşumdur? Üyeleri müzik hayatlarında ve müzik hayatları dışında neler yaparlar?
Da’Hakan: Daydreamers & Nonsmokers aslında başta bir albüm adı olarak düşündüğümüz fakat sonrasında aramızdaki uyuma karşı koyamadığımız için bir grup projesine dönüştürdüğümüz oluşumun adı. Parçalarda, olaylara ve anlatılmak istenilen durumlara iki farklı perspektiften bakan, iki farklı kişiliğe sahip iki müzisyen olarak çalışmamız oluşumun temel noktası. Daydreamer olarak nitelendirdiğimiz Ege, yani The SCND, yumuşak ve kadife olarak nitelendirebileceğimiz sesiyle insanı hayal etmeye provoke eden bir tavırdayken, olaylara Nonsmoker kimliğiyle bakan, daha sert ve açık bir dil kullanan ben, solo parçalarımdaki açık, protest ve net sözlerimi, yaratılan yeni atmosfere taşıyorum. Müzik bir yana, Nanoteknoloji Mühendisliği mezunuyum. Okumuş Rapçi ve Truths 101 olmak üzere iki albüm çıkardım şu ana kadar. The SCND ise İletişim ve Tasarım bölümünde üniversite öğrenimine devam ederken bir yandan hem benimle hem de solo harika işlere imza atmaya devam ediyor. Bölümünün de getirileri sayesinde kliplerimizde harika dokunuşları var.
İcra ettiğiniz müziği tanımlayabilir misiniz bizim için?
The SCND: Modern R&B, Hip-Hop ve Trap elementlerini 80’lerin synthwave sounduyla buluşturmak parça atmosferimizi belirleyen en önemli etmen. Sözlerimizi anlaşılabilir ve net tutmamızın yanı sıra fazlasıyla alt metin yaratmak bizim için bir eğlence diyebiliriz. Şarkılarımızda temaları katman katman sunup birden çok anlama hizmet ettirmeyi seviyoruz. Hatta buna son şarkımız Dance for the Money’i örnek verebilirim.
Alt metinlerden bahsederken Dance For The Money’i örnek verdiniz. Anlatmak istediğiniz alt metin neydi?
Da’Hakan: Amacımız dinlenmesi rahat bir parçayı bir konseptle süslemekti. Evet R&B/Pop veya Pop-Rap olarak duruyor ve akılda kalır bir nakaratı var. Ama aslında zor durumdaki bir kadına toplumdaki insanların bakışını anlatmakta. Dikkatli dinlenince yakalanabilecek çok fazla şey var ama çok da anlatmayalım biraz da dinleyiciye bırakalım 🙂
Türkiye’de -hem de noname şekilde- tamamen İngilizce müzik yapma fikri nasıl çıktı ve sizce de riskli değil mi?
Da’Hakan: İkimizin solo olarak ayrı ayrı yaklaşık 10 yıllık bir müzik deneyimi var. Noname olsak da Daydreamers & Nonsmokers ismi ile farklı bir tarzda sunduğumuz tecrübemize güveniyoruz. İngilizce ne kadar Türkiye içerisinde risk teşkil etse de global açıdan bakıldığında dil bariyerimizin olmaması bizce çok büyük bir avantaj. Eğer Türkiye’de projelerimiz yeterli seviyede takdir edilirse bu destekle hayal ettiğimiz gibi globale oynayabiliriz ve o süreçte de hiç eğreti olmadığını düşündüğümüz İngilizce kabiliyetimiz bize büyük bir avantaj sağlar. Ayrıca kendi ülkemizin de eski yıllara göre dil bariyerlerini aşma yolunda iyi adımlar attığını görmek alacağımız desteğin büyüklüğü konusunda bizi ümitlendiriyor.
Hızlı şekilde 2 şarkınız yayınlandı. İkisini de müzik videoları ile yayınladınız. Yılın devamında Daydreamers & Nonsmokers’tan neler beklemeliyiz?
The SCND: Her yaptığımız işte üstüne koyarak, her ay parça çıkartmaya devam edeceğiz. Belki parçalar arasındaki süreyi daha da azaltabiliriz bile. Şu an için single çıkartarak ilerleyeceğiz gibi görünüyor. Ancak tabii ki duruma ve gösterilen ilgiye göre albüm, EP veya mixtape düşünebiliriz.
Sizi biraz daha yakından tanımak adına; nasıl tanışıp bir araya geldiğinizi ve mahlaslarınızı nasıl belirlediğinizi sorabilir miyiz?
Da’Hakan: Liseden arkadaşız zaten. Müzik alanında birbirimizin solo projelerinde yer alarak çalışmaya başladık. Karantina sürecindeki bol zamanda da Daydreamers & Nonsmokers projesine başladık.
The SCND: The SCND (The Second) ismini ben kendim seçtim, zaman kaybetme paranoyasından geliyor, her saniyenin önemini vurgulamak için bu ismi seçtim ve havalı durduğu için kısalttım.
Da’Hakan: Bu isim klasik rapçi hikayesi, küçükken Ankara’da freestyle ve battle ortamlarında kral, imparator anlamında Hakan ismi takılmıştı. “Da” ekini, stiline çok saygı duyduğum Royce Da 5’9’’ dan eklemiştim. Kafiye yaparken de gayet kullanışlı bir isim, hakkını verdiğimi düşünüyorum.
Kısa ve uzun vadede ne gibi hedefleriniz var?
Dürüst olmak gerekirse yurt içi ve yurtdışında tam bir dominasyon (baaas) hedefliyoruz. Bunu yapıcak potansiyele sahibiz. Ülkemizde gönülleri kazanmak öncelikli hedefimiz, arkamıza bu desteği aldıktan sonra ve iyi müziğimizi yapmaya devam ettikçe de nihai hedefimize ulaşmamız imkânsız değil.
Bu sıralar en çok dinlediğiniz 3 şarkı veya albümü öğrenebilir miyiz?
The SCND: Trilogy (The Weeknd), Golden Brown (The Stranglers), Pyramids (Frank Ocean)
Da’Hakan: Senchust (Rammstein), Might Not (Belly), The Allegory (Royce Da 5’9’’)
Son olarak; yeni projelerle alakalı daha önce hiçbir yerde bahsetmediğiniz, bu röportaja özel bir bilgi verme şansınız var mı?
Nisan ayında ‘Daydreamers’ (bizce şu ana kadar kaydettiğimiz 12 parça içinde en iyisi) parçamızı çıkartarak başlayacağız. Gerçekten bestesi ve sözleriyle en dolu işimiz diyebiliriz. Nisanın sonunda ise ‘FEM.’ parçamızı beğeniye sunacağız. Enerjik bir club parçası. Şu sıralar bu parçaların klip çalışmalarına devam etmekteyiz. Daha sonrasında ise henüz çıkış sıralamalarını belirlemediğimiz üç güzel parça var. Seçemeyeceğimiz kadar birbirlerinden iyi olduklarını düşündüğümüz için şimdilik sıralama belli değil. Bu şarkılardan sonraysa dolu bir programımız var. R&B ve Rap in bütün limitlerini zorlamaya devam ederken orijinalliğimizden ödün vermeyeceğiz. Kendimizden çok eminiz.